Fotoğraf çekmek teknik anlamda baktığımızda, en basit anlatımla enstantane, diyafram ve iso değişkenlerinin etkisiyle perdenin açılıp kapanarak ışığın sensör üzerine yansıması ve fotoğrafın oluşması sonucuyla tamamlanan süreçtir. Aslında beyaz ayarı, pozlama telafisi, harici ışık kullanımı vb. birçok farklı etken ve değişken de mevcuttur fakat “Dur yahu! Temel demedik mi?” dediğinizi hisseder gibiyim.

Günümüzde artık teknolojinin de ilerlemesiyle gelişen akıllı telefon kameraları sayesinde herkes fotoğrafçı olmuş durumda. Tabii ki yadırgamıyor ya da yargılamıyorum; şüphesiz hayatımızı ciddi anlamda kolaylaştıran bir şey. Birçok gazetecinin bile “X” phone ile foto muhabirliği yaptığını düşünürsek… “Ee peki o zaman neden bu koca koca fotoğraf makinelerini kullanıyoruz hala?” sorusunu yazının devamında yanıtlayacağım.

Şu an burada olduğunuza göre DSLR fotoğraf makinesi almaya niyetlendiğinizi ya da almış olduğunuzu farz edip, gerçek anlamda fotoğrafçılığa ilgi duyduğunuzu düşünüyorum. (Gelecek yazılarda “Hangi fotoğraf makinesini almalıyım?” sorusunu yanıtlayacağımız bir yazı kaleme alacağız.)

Fotoğrafçılık Nedir?

Fotoğraf; Yunanca Photos “ışık” ve Graphos “çizmek” sözcüklerinin birleşmesinden oluşan terimdir. Teknik açıdan bakarsak optik ve kimyasal süreçleri kullanarak yüzey üzerinde kalıcı görüntü elde etme işine fotoğrafçılık diyebiliriz.

Kelime olarak Fotoğraf ilk kez İngiliz SirJohn F. W. Herschel tarafından 1840 yılında kullanılmıştır. Fakat fotoğrafçılığın tam tarihini vermemiz pek mümkün değil. Çünkü farklı yüzyıllarda, farklı buluşlar ile zaman içerisinde fotoğraf ortaya çıkmıştır. Örneğin 8.yy’da Arap kökenli İbn-i Hayyam Cabir’in gümüş nitratın ışığın etkisiyle karardığını bulması kendinden sonra fotoğrafın oluşmasına katkı sağlamıştır. Bir başka örnek olarak ise Leonardo Da Vinci’nin 15.yy’da karanlık bir odadayken, odada bulunan küçük bir delikten sızan ışığın odadaki duvarda ters bir şekilde yansımasını fark etmesi ise yine sonrasında fotoğrafın oluşmasında etkili olmuştur.

Daha sonraları Niepce ile başlayan temel fotoğraf çalışmaları, 1829 da Daugerre, Jacques Mande çalışmaları ile birleşip 1837 de Daugerreotype’ı ortaya çıkarmalarıyla hızlıca gelişim göstermiştir. 1840 yılında ise ışığı 16 kez fazla geçiren bir mercek kullanılıp poz süresi düşürülmüştür. 1852 yılında ise George Eastman, 10 poz çekebilen üzeri bromür kaplı jelatin rulo filmler bulunan Kodak fotoğraf makinelerini piyasaya sürmüştür. 1870 ise Hermann Vogel emülsiyonları muhtelif kimyasal banyolara batırarak duyarlıklarını arttırma yolunu keşfetmiştir. 1880 yılında kırmızı renge karşı duyarlılığı çok kısıtlı olan ortokomatik filmlerin yanında, pankromatik filmler de bulunmuştur.

(1826’da Fransız Joseph Nicephore Niepce tarafından odasında dışarıyı çektiği fotoğraf)
(1826’da Fransız Joseph Nicephore Niepce tarafından odasında dışarıyı çektiği fotoğraf)

Bu yazımızın burada sonuna geliyoruz.

İlerleyen yazılarımızda “Enstantane nedir?”, “ISO Nedir?”, “Diyafram Nedir?” vb. Farklı konularda yazılarımız olacaktır. Takipte kalın.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.